Perşembe, Şubat 10, 2011

Kürtler ve CHP

Bir önceki yazımda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Kürtlerin çoğunlukta olduğu 12 ildeki Kürt seçmenlerin 2007 Genel Seçimlerindeki oy dağılımlarını içeren bir tablo verdim. I.Bölge diye tabir edilen bu 12 ildeki oy dağılımını Kürt seçmenlerin genel eğilimi olarak kabul ettim. Tabi bu ön kabulün ilgili veriye sahip olamamaktan dolayı zaruretten kaynaklandığını belirtmem lazım. Nitekim KONDA Araştırma ve Danışmanlık sahibi Tarhan Erdem'in 20.08.2009 tarihli Radikal Gazetesi'nde verdiği bilgide "Her ikibuçuk Kürtten biri BDP'ye oy vermektedir" ifadesi bulunmaktadır. Dolayısıyla Tarhan Erdem'in verdiği bu bilgi ve I.Bölgedeki Kürt seçmenlerin %39'unun BDP'ye oy verdiği bilgisi örtüşmektedir.

2007 Genel Seçimlerinde Kürt seçmenlerin oylarını inceleyelim:
  1. Her 100 Kürt seçmenden 47'si Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiştir. Türkiye genelinde AKP'nin %47'ye yakın bir oy aldığı düşünülürse Kürt seçmenlerin yarıya yakını Türkiye'deki seçmenlerin yarıya yakınından farklı bir tutum takınmamıştır. 
  2. Her 100 Kürt seçmenden 39'u Bağımsızlara yani Barış ve Demokrasi Partisine oy vermiştir.
  3. Her 100 Kürt seçmenden sadece ve sadece 4'ü Cumhuriyet Halk Partisine oy vermiştir.     
Kürt seçmenin AKP/BDP tercihi bir sonraki yazının konusu olacak. Bu yazı CHP'nin her 100 Kürt seçmenden neden sadece 4'ünü ikna edebildiği ile ilgili olacak. 

CHP Kürt seçmenin gözünde devleti yani statükoyu temsil etmektedir. Sol/Sosyal Demokrat olduğunu iddia eden bu parti demokrasi, özgürlük söylemleri yerine Kemalizm söylemlerini ön plana çıkarmaktadır. Daha önceki yazılarımda Kürt Sorununu, Kemalizmin Kürt kimliğini inkar politikalarının doğurduğundan bahsetmiştim. CHP'nin Kürt seçmenden aldığı %4,4'lük oy ise muhtemelen Alevilerin bir kısmının futbol takımı tutar gibi parti tutmasından kaynaklanan oylardır.

Parti'nin başına Alevi/Kürt olduğunu kendi ağzından değilde basından öğrendiğimiz Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmesi ve MYK'ya Diyarbakır Eski Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu'nun alınması CHP politikalarında acaba olumlu değişikliklere yol açar mı umudu doğursa da, kısa zamanda partinin aynı zihniyet ile hareket ettiği anlaşılmıştır.
Oktay Ekşi CHP’ye katıldı
Gazeteci Oktay Ekşi, CHP’nin Meclis’teki grup toplantısında partiye katıldı. Ekşi, "CHP'yi iktidara taşımak için var gücüyle çalışacağım" dedi.
Kaynak: 11 Ocak. 2011 Salı - NTVMSNBC
Yukarıdaki habere göre Oktay Ekşi, Kemal Kılıçdaroğlu Başkanlığındaki CHP'ye katılmış. Peki Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan Kürt Sorununu çözecek beyin takımı adayı Oktay Ekşi kimdir?
Alçakları tanıyalım... 

PKK'nın sırrı kalmadı. Çünkü Şemdin Sakık isimli şeririn verdiği ifadelerden, PKK ile kimlerin bağlantıları olduğunu, gizlice ne gibi destekler verdiklerini Türk kamuoyu henüz bilmiyor olsa da devlet biliyor:

Başta Almanya olmak üzere, Suriye, İran, Ermenistan ve Yunanistan'la ilişkileri...

PKK'ya destek veren işadamları...

PKK'ya destek veren gazeteci ve yazarlar...

PKK'ya destek veren dernek ve vakıflar...
.....

Ya öteki alçaklar!

Kimi alçaklığını saklamak için ‘‘hukuk''u kullandı.

Kimi ‘‘insan hakları'', kimi ‘‘demokrasi'' dedi.

Elbet haklı oldukları yerler de vardı. Ama onların derdi hukuk, insan hakları veya demokrasi değil, ‘‘Kürtçülük'' ve PKK idi.

Şimdi hepsi geride kaldı. Sıra kulaklarından tutup adalete gönderilmelerine veya kamuoyuna teşhir edilmelerine geldi. Onu bekliyoruz.

Kaynak: 25 Nisan 1998 Hürriyet Gazetesi- Oktay Ekşi 
Yukarıda ki yazı, Oktay Ekşi'nin kaleme aldığı ve Çevik Bir'in Şemdin Sakık'a atfen hazırlattığı ve sonradan Andıç olarak adlandırılacak  hayal mahsulü itiraflarını Sabah, Hürriyet ve Milliyet gazetelerine servis edip yazdırdığı kalemşörlerin yazılardan bir tanesidir.
"Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP'yi yıkamadılar".
05 Şubat 2011 - Bedii Süheyl Batum'un A.D.D. Zonguldak Şubesinde yaptığı konuşmadan 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Batum secaat arz ederken sirkatin söylemiş. Askerin kağıttan önceki çelik olduğu ve Milli Güvenlik Kurullarında Kürt politikalarını belirlediği dönemlere duyulan özlem olsa gerek bu sözler.

Şimdi biri çıkıp bana politikalarını Ekşi ve Batum gibi şahısların belirlediği CHP'nin bir Zaza seçmen olarak benden hangi gerekçelerle oy isteyeceğini anlatsın?

Kürt Sorununu gerçek anlamda çözebilecek parti gerçek anlamda sol bir partidir. Ama bu mevcut kadrosu ile şuanda ki CHP değildir.

2007 Genel Seçimleri ve Kürt Oyları


Aşağıdaki tablo Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 19 il için 22 Temmuz 2007 Genel Seçim sonuçlarını göstermektedir. Bir önceki yazıda bahsedilen BİLGESAM'ın araştırmasına paralel olarak hazırlanan bu tablo, Kürtlerin yoğun yaşadığı 12 il ve bu illere komşu daha az Kürt nüfusu barındıran 7 ildeki oyların partilere dağılımını içermektedir.

I.Bölge ( 12 İL ) II. Bölge ( 7 İL )
AĞRI-BATMAN-BİNGÖL-BİTLİS-DİYARBAKIR HAKKÂRİ- MARDİN-MUŞ SİİRT-ŞIRNAK-TUNCELİ-VAN ADIYAMAN-ELAZIĞ ERZURUM-G.ANTEP K.MARAŞ-MALATYA Ş.URFA DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU 19 İL TOPLAMI
Partiler Aldığı Oy Yüzde Aldığı Oy Yüzde Aldığı Oy Yüzde
AKP 951.038 46,60% 1.448.588 61,70% 2.399.626 54,69%
Bağımsız 796.111 39,00% 191.203 8,10% 987.314 22,50%
CHP 89.556 4,40% 272.986 11,60% 362.542 8,26%
Toplam 1.836.705 90,0% 1.912.777 81,40% 3.749.482 85,45%
Genel Toplam 2.040.868 100,00% 2.346.648 100,00% 4.387.516 100,00%

Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere Kürtlerin çoğunluk olduğu 12 ilde (I.Bölge) seçmenlerin %46.6'sı AKP'ye, Bağımsız oyların BDP'ye verildiğini kabul edersek %39'u BDP'ye ve %4.4'ü CHP'ye oy vermiştir. Kürtlerin sayıca azınlık olduğu ve I.Bölgeye komşu 7 il (II. Bölge) ile Batıdaki Kürt oylarının dağılımı konusunda elimde bir veri olmadığı için I.Bölge'deki seçmen eğilminin I.Bölge dışındaki Kürt seçmenler için de doğru olduğunu kabul ediyorum.

Çarşamba, Şubat 09, 2011

Türkiye'deki Kürt Sayısı


Son yıllara kadar Türkiye'deki Kürt nüfusu konusunda devletin inkar politikası sebebi ile sağlıklı çalışmaların yapılamadığı aşikardır. Fakat son yıllarda kısmen devlet politikasındaki değişiklikler, kısmen de insanların etnik kimliklerini çekinmeden açıklayabilmeleri sebebi ile birtakım araştırmalar yapılmaya ve sonuçları kamuoyuna duyurulmaya başlanmıştır.

CIA - The World Factbook Türkiye başlığı altında Türkiye'nin toplam nüfusu Haziran 2010 itibariyle 77,804,122 olarak belirtilmiş ve Türkiye'deki nüfusun %18'e yakınının Kürt olduğu tahmini yapılmıştır. Bu tahminin doğru olduğunu kabul edersek CIA'ya göre Türkiye'deki Kürt nüfusu yaklaşık olarak 14 milyondur.

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (BİLGESAM) 2010 yılında hazırlamış olduğu DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE 19 İLDE ETNİK VE DİNİ NÜFUS YAPISI Niteliksel Çalışma Raporunda yer alan Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki etnik yapı tablosu aşağıdaki gibidir.


I.Bölge ( 12 İL ) II. Bölge ( 7 İL )
AĞRI-BATMAN-BİNGÖL-BİTLİS-DİYARBAKIR HAKKÂRİ- MARDİN-MUŞ SİİRT-ŞIRNAK-TUNCELİ-VAN ADIYAMAN-ELAZIĞ ERZURUM-G.ANTEP K.MARAŞ-MALATYA Ş.URFA DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU 19 İL TOPLAMI
Etnik Köken Nüfus Yüzde Nüfus Yüzde Nüfus Yüzde
Kürt 4.987.068 80,49% 2.191.819 32,62% 7.178.887 55,59%
Türk 243.037 3,92% 3.701.857 55,10% 3.944.894 30,55%
Zaza 550.018 8,87% 319.065 4,75% 869.083 6,73%
Arap 372.117 6,00% 488.353 7,27% 860.470 6,64%
Diğer 42.971 0,69% 16.256 0,24% 59.227 0,45%
Toplam 6.195.211 100,0% 6.717.350 100,0% 12.912.561 100%

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Kurmanç + Zaza nüfusu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 8.047.970 olarak belirtilmiştir.

Tarhan Erdem'in 20.08.2009 tarihli Radikal Gazetesi'nde verdiği bilgi doğrultusunda Kürt'lerin %57'si Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşadığı belirtiyor. Bu rakamları doğru kabul edersek 8,047,970 Kürt Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, 6,071,275 Kürt Batı bölgelerinde yaşamaktadır. Bu rakamlar CIA'nın 14 milyon rakamına yakındır.

Çarşamba, Şubat 02, 2011

Arap Dünyası'nın İkinci Muhammed'i

610 yılında, 40 yaşındaki Muhammed bin Abdullah'ın başlattığı devrim Arap Dünyası ve daha sonra tüm dünya için bir dönüm noktasıydı. Bu devrim Arap toplumunu ve İslam ile tanışan diğer toplumları o dönemin ötesine taşımış, İslam dünyasında refahı arttırmıştı.    

1400 yıl sonra...

2010 yılında, 26 yaşında ki Muhammed Bouazizi'nin bedenini yakarak başlattığı mücadele ise yine Arap Dünyası ve daha sonra tüm dünya için bir dönüm noktasıdır. Bu mücadelenin bir devrim olup olmadığını on yıllar sonraki tarihçiler belirleyecektir.


Bugünün geçmişten farkı ise bilginin tek kaynaktan bir melek aracılığı ile değilde, çok kaynaktan fiber-optik kablolarla gelmesidir. Bugün Mısırlı bir genç YouTube'den Türk dizilieri ile İstanbul'daki hayatı izledikçe ve bunu Tunus'taki arkadışına Facebook'tan paylaşıp Ürdün'deki takipçilerine Twitter'dan fikrini belirttikçe, insanların etrafında toplandığı sanal bir Kutsal Kitap yani Enformasyon oluşmaktadır. Ve dolayısıyla Suriyeli genç şunu düşünmektedir: Ben müslümansam, Ee Türk de müslümansa ben neden bu şartlar altındayım. Mesele budur.